31 Ocak 2023 Salı

Sait Faik, Son Günleri

Aşağıdaki alıntı Sabahattin Yalkın'ın "Varlık'ın Babası" başlıklı yazısından:

     Bence Yaşar Nabi'nin en önemli hizmetlerinden biri de Sait Faik Abasıyanık gibi kolay disiplin altına alınamayacak bir yazarı, sonuna dek desteklemesidir. Son Kuşlar kitabı Sait Faik'in artık içki içmediği, sağlıksız dönemine rastlar. Varlık'ta çıkan Dülger Balığının Ölümü öyküsü, bence Sait Faik'in kendi ölümüdür. Çünkü dülger balığı Sait Faik'in kendisidir. Sanırım bu öyküden önce yayımlanan Çarşıya İnemem öyküsü, Sait'in insanlardan kaçmaya başlamasının, dünyaya küsmesinin, yalnızlığının somut belirtileridir. İnsan delisi birinin, insanlardan kaçar olması ne demek... O günlerde Sait'in çok sinirli olduğu, herkesi kırdığı, herkesi kendine küstürdüğü söylenir. İşte o gün Yaşar Nabi, Sait Faik'ten de söz etti. "Gerçekte hali vakti iyiydi. O milyoner olduğunu bilmeyen bir milyonerdi, ama hep parasızdı. Bir gün kendisine yazacağı öykü için avans olarak beş lira vermiştim. Öyküyü getirdiğinde beş lira daha verecektim. Aradan haftalar geçti, Sait'ten ses yok. Ne oldu diye sorduğumda: -Elimde, bitmek üzere! deyip kaçıyordu. Paralar gitti diye içime kurt düşmüştü. Bir gün kendisini oldukça sıkıştırdım. Birden yüzünün rengi kıpkırmızı oldu. Bağıra bağıra şunları söyledi: Ne üstüme geliyorsun be adam! Ben ısmarlama hikâye yazmam. Ben otuzbir çeker gibi hikâye yazarım, anladın mı! Ve çekip gitti."

Sabahattin Yalkın
"Varlık'ın Babası"
Varlık, Mart 2001

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder